23 Mart 2013 Cumartesi

TÜKENME!


  - Biramı yudumluyorum yavaş yavaş... Sigaranın dumanını salıyorum küçük odaya ve biraz daha dumanla kaplıyorum yaşam alanımı. Okuyabileceğim bir kitap var önümde ''hikayem paramparça'' adında. Her yudumda ve her nefeste geç kalışıma küfrediyorum...ve Hayko Cepkin'den  tükenmiş parçası çalmakta...

27 Nisan 2012 Cuma

BU GECE!

  -Sesi ne hoş... Bu gece hiç bitmese...

   -Işığı yanıyor odanın daha uyumadı anlaşılan yada karanlıktan korkmakta. Keşke cesaretim olsa ve yanına gidebilsem ve sohbet edebilsem ve sohbet hiç bitmese. Off offf...

4 Mart 2012 Pazar

Sen olmadan da...



-Sana haber vermeden, senden izin almadan, seninle film izliyorum yorganın altından... 
Kusuruma bakma...


-

22 Şubat 2012 Çarşamba

Günün anlam ve önemine dair bir sözüm yok. Günlerime, bu sıralar anlam ve önem pek uğramadı. Artık uyumak ve sabah okula gitmek gerek... Umarım... 
  

                                         

20 Şubat 2012 Pazartesi

UYKUSUZLUĞUM VE MÜZİK


Uyumadığım gecelerden birisiydi yaşadığım şu durum. Saatlerimi bana bir şeyler katarak değilde;  hiç bir şey yaparak öldürmüştüm gene... Kafamı pencereye doğru çevirdiğimde, perdenin aralık kısmından, günün ilk ışıklarını çaktırmadan sızdırmasını görünce, radikal bir kararla kalktım ve sürükledim perdeyi ve güneşliği bir düşman gibi.Dışarı bakmak uykusuzluğumu yenen  kafein gibiydi.  Pencere önündeki masaya geçerek başladım yazmaya  düşünmeden. Tık, tık, tık... Dışarıda gri bir sis ve şantiye haline gelmiş bir kentin normal bir tezahürü olarak inşaatlar. Aslında dışarıda ki gri halini almış bir hava kirliliğiydi sisten daha çok... Yine de sıkmadım canımı kulağımda ki müziğe aldanarak. Tık, tık, tık... Bir sigara daha yakıp daha bir grilik kattım havaya... Ve gene uyanamadım güzel bir güne... Ama sıkmadım canımı, müziğin cazibesine kanarak...


18 Şubat 2012 Cumartesi

OYUNCAK TIR VE RADYO 3

Yaklaşık iki karış uzunluğunda kıpkırmızı oyuncak TIR'a bakarken hayallere daldı. (Bu oyuncak tır kız arkadaşı tarafından yılbaşı hediyesi olarak verilmişti.) Arka kısmına neler koyup nereye gideceğini düşündü. 
( Neredeyse yalnız kaldığı her an böyle absürt hayallere ve fikirlere dalardı.)Önce sigara koyardım, kahve olmadan olmaz tabi. (Kahve ve sigara vazgeçilmez alışkanlığıydı.) Sonra çeşitli kitaplar, içki, yiyecek, giyecek vs vs... (Temel ihtiyaçlar işte...)

   Ne tarafa süreceğini düşünüyordu... (Nereye gitmek isterse istesin yarı yoldan TIR'ı bırakıp geri döneceği kesindi çünkü hevesi, hayalleri çabuk sönen bir adamdı.)
 Birden kulağını radyodan gelen müziğe iyice yoğunlaştırdı. (Jazz  hakkında pek ilgisi olmasa da seviyor ve bu ilgi alanını genişletmek için çaba gösteriyordu.) Ne kadar da kaliteli müzik yayını yapıyor şu Balkan radyosu diye düşündü. (Edirne'de olduğu zamanlar Balkan radyosu dinlerdi genellikle.) Keyifle sigarasından bir nefes daha almıştı ki sinirli bir şekilde savurmuştu dumanını. ( Kendi ülkesinde radyo 3 gibi kaliteli müzik yayını yapan radyo; ne yazık ki Anadolu'da ki frekansları, maddi sıkıntı bahane gösterilerek kesilmesine sinirlenmişti.)

BARIŞ'I HAYALİ*

  Çalışma masasında ki lambanın ışığında kitabını özümseyerek okumaya devam ediyordu. Hafif sesle jazz müzik eşlik ediyordu bu okumaya.Okuduğu öykü kitabı, müzik ve kadehteki şarap bedenini, ruhunu, zihnini dinginleşmesi-ne yol açmıştı. Yorgundu bedeni ve beyni çünkü ülke gündemi yoğundu ve bir grup idealist arkadaşıyla zor işlerin altına giriyordu genç bir gazeteci olarak. Böyle bir dinginliği pek kolay yakalayamıyordu. Hele sevdiği kadın kollarını arkasından dolayarak yanağına bir öpücük kondurması, soba kenarında mayışmış bir kedi haline gelmesine sebep olmuştu bile. Müziğin sesini biraz daha açtı ve kadehini eline alarak ayağa kalktı. Camın önüne geçtiler poz verir gibi beraber. Az da olsa kar yağıyordu ve sıcaktı oda ve sıcaktı şaraptan dolayı bedeni. Sevgilisini kollarının arasına aldı, sanki aşkı sarıp sarmalamıştı gülen yüzüyle ve daha bir sıcak oldu içi. Gözlerini yumdu ve derin bir nefes aldı...


  Ve gözlerini açtı gelen yorgun bir sesle...Camın ardında soğuk ve gri demirleri gördü ilk anda. Hiç istemiyordu gözünü açmayı ama koğuş arkadaşının sesi kesmişti bir kere:


-Barış ben yatıyorum... İyi geceler...
                                                                                              16 Şubat 2012 Perşembe

* Bir haber okumak ve sonrasında yazmak; 
http://haber.sol.org.tr/kadinin-gunlugu/bu-14-subat-onlarin-sevdiklerinden-ayrilmalarinin-birinci-yili-oldu-haberi-51580